5-6 yaşlarında oynanan çocuk oyunları insan gelişimine büyük katkı sağlar. Geçmişten günümüze uzanan çocuk oyunları dijitalleşmenin gelişimi ile birlikte ortadan kayboldu. Geçmişten günümüze kadar gelen ve sporla içli dışlı olan çocuk oyunları dijitalleşmenin gelişimi ile birlikte ortadan kaybolarak
çocukların gelişime etkisi azaldı. Okul öncesi dönemde motor becerilerin gelişmesinde sosyalleşmenin etkileri görülmeye başlar (8,28). Sportif oyunlar içinde çocuk kendi bedenini tanır, yeteneklerinin farkına varır. Başarabileceği
ve başaramayacağı hareketleri, emniyetli bir ortamda öğrenerek
gereksiz tehlikelerden uzak duracak deneyimler edinmeyi sağlar.
Küçük-büyük demeden herkesin, belli dönemde heyecanla oynamasına neden olan basit, eğlenceli ve yaratıcı oyunları var. Kimi zaman mahalledeki arkadaşlarla, kimi zaman anne ve babayla, kimi zaman da ağabey ve abla ile zamanın nasıl geçtiğini fark ettirmeyecek bir dizi çocukluk oyunu oynanıyor.
Oyunun büyüsüne kapılarak anneler tarafından sokak sokak aranmalar, kazanma azmi ile bitirilen arkadaşlıklar, karın ağrılarına sebep olacak kadar gülerken geçirilen oyun kazaları derken, bugün o döneme tanıklık etmiş bir kesimin
hatırlamadığı oyunlar bulunuyor.
İşte o geleneksel olarak adlandırdığımız çocuk oyunları:
Saklambaç
Yürümeye başlayan bebek artık daha hareketli döneme girer. Saklambaç oyunundaki hareketli düzen bebeğin gün içinde biriken enerjisini boşaltmasını da ona yardımcı olurken sayım bitmeden saklanabilmek çocuğa çeviklik, kaslarda dayanıklılık ve denge kurma gibi kaba motor gelişimlerinde destek olur.
İp Atlama
Tüm vücudu çalıştıran ve tempolu bir egzersiz olan ip atlama omuzlardan ayak bileklerine kadar birçok kası çalıştırır çalışan kaslar zaman içerisinde ip atlama egzersizleri ile güçlenerek daha gelişmiş ve dayanıklı bir vücuda sahip olmayı sağlar.
Beş Taş
Dikkat konsantrasyon bağlantısal düşünme geometrik algılama ve
görsel zeka becerilerini geliştirir.
“Oyun emeğin yavrusudur”
Oyun hemen herkes tarafından yaratılabilecek bir eğlence kaynağı ve boş zamanları değerlendirme unsuru olarak ele alınmaktadır. Yapılan araştırma sonuçlarına göre “Oyun emeğin yavrusudur” görüşü ortaya çıkmaktadır. Çocuk
doğumdan aktif iş yaşantısına kadar oyunlar aracılığı ile fiziksel ve ruhsal olarak gelişimini sürdürür ve bir çok olayı yaşayarak kendi düşüncesini de geliştirir.
Çocuk oyunları fiziksel ve psiko-sosyal alanlarda kazanılan davranışların günlük yaşamda gerekli ve ilgili benzer durumlara transfer olduğunu göstermiştir. Çocuğun bu sosyal davranışları kazanabilmesi oynadığı oyunun çeşidine, niteliğine, oyun arkadaşlarının ve çevresinin durumuna bağlıdır. Oyun alanları çocukların sosyalleşmesi için en iyi ortamlardır. Çünkü oyun çocuk için ciddi ve amaçlı bir uğraşıdır. Çocuklar ilkokula kadar çeşitli aşamalardan geçerler. Bazı
dönemlerde tek başlarına, diğer zamanlarda başka çocuklarla oynayabilirler oyun ortamları düzenlenirken bütün bu ayrıntılar göz önünde bulundurur.
Kaynak: İLİÇ GENÇLİK MERKEZİ